20- Basra
Topraklarında Kantura oğullarını Öldürmek
1. Ebu Bekre
- - (-)
28557 (1)- Ebu Bekre der
ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), çok hurmalığı bulunan ve
yanında Dicle nehri adlı bir nehrin bulunduğu "Basra" -veya Busayra-
denilen yerden bahsetti. Kantura oğulları gelecek, nehrin kenarına inecek ve insanlar
üç fırkaya ayrılacaktır. Bir fırka hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıp helak
olacaktır. Bir fırka da canlarını kurtarmak için (onlarla sulh yoluna gidip)
kafir olacaktır. Diğer fırka ise çocuklarını arkalarına alacak ve onlarla
(Kantura oğulları ile) savaşacaktır. Bunlardan öldürülenler şehitlerdir.
Kalanlara da Allah fethi nasip edecektir."
Yezid bir rivayetinde
şüpheye düşerek: "Busayra" veya "Basra" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
4/110 (4306) rivayet etti.
28558 (2)- Ebu Bekre'nin
bildirdiğine göre "Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem}:
"Yanında Dicle
nehri bulunan, kendisine: ''Basra -veya- Busayra'' denilen yere ineceksiniz''
buyurdu" dedi ve mana olarak bir önceki hadisin aynısını aktardı. Avvam:
"Kantura oğulları, Türklerdir" dedi.
[Sahih]
28559 (3)- Abdullah b.
Ebi Bekre bildiriyor: Babam bana bu mescidde yani Basra Mescidinde şöyle
anlattı: Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} buyurdu ki: ''ümmetimden bir
grup, Basra denilen yerde konaklayacaklar. Orada sayıca çoğalacaklar.
Hurmalıkları da çoğalacaktır. Sonra geniş yüzlü küçük gözlü Kantura oğulları
gelecek ve Dicle nehri yanına ineceklerdir. Bunun üzerine müslümanlar üç.
fırkaya ayrılacaktır. Bir fırka develerinin kuyruklarına tutunacak (hayvancılık
ve çiftçilikle uğraşacak) ve helak olacaktır. Bir fırka da canlarını kurtarmak
için (onlarla barış yoluna gidip) kalir olacaktır. Bu fırkayla birinci fırka
konum olarak aynıdır. Diğer fırka ise çocuklarını arkalarına alacak ve onlarla
(Kantura oğulları ile) savaşacaktır. Bunlardan öldürülenler şehitlerdir.
Kalanlara da Allah fethi nasip edecektir. ''
[Hasen]
28560 (4)- Başka bir
kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[Hasen]
2. Bureyde
- - (-)
28561 (1)- Bureyde
anlatıyor: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında
oturmaktaydım. O sırada Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu işittim: "ümmetimı geniş yüzlü küçük gözlü, yüzleri kalkanları
andıran bir topluluk tarafından üç defa sürülecek ve Arap yarımadasına kadar
ulaştırılacaktır. İlk sürülüşte ümmetimden sadece kaçanlar kurtulacaktır.
İkinci sürülüşte ümmetimden bazıları ölecek, bazıları ise kurtulacaktır. üçüncü
sürülüşte ise geriye kalanların tümü yok edilecektir. '' Ashab: "Ey
Allah'ın Resulü! Bahsettiğin bu topluluk kim?" diye sorunca Allah Resulü:
''Bunlar Türklerdir. Canım elinde olana yemin olsun ki bunlar atlarını
Müslümanların mescitlerinde bağlayacaklardır'' karşılığını verdi.
Ravi der ki: Bureyde her
zaman yanında iki veya üç deve yol azığı ve içecek tutardı. O, bunları Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işitmiş olduğu, Türklerden gelecek
belalardan kaçmak için hazırlardı.
[Sahih]
Diğer tahric: Ebu Davud
4/113 (4305) rivayet etti.
Mahir: Moğol türklerinin
bahsi geçenleri yaptığını tarih kitaplarında görebilirsiniz. Bazılarının
bunlara bulaşmadığı, bazılarının moğollara katıldığı bazılarının ise moğollarla
savaşıp kazandığı da aynı kitaplarda var. Ciddi alimler hicri altıyüz ellili yıllarda
kıyametin alametlerini kaydetmişler . Hiçbir hadiste tarih belirtilmediği ve
''Sadece zamanını Allah bilir'' dendiği halde bazı alametlerden tarih çıkarmaya
çalışanlar'ın kafasının karıştığına şahid oldum. Oysa ki Nebi (s.a.v.) Allah'ın
bu süreyi beş yüz yıl uzatabileceğini bildirmiştir. Bu hadis Ebu Davud da var.
Bahsettiğim tarihi olayları İbnü'l-Esir de, diğer yorumları da Nevevi şerhinde
bulabilirsin.